Eren Yıldız
Türkiye’de üniversite okuyan öğrenciler ekonomik yetersizlikten ve gelecek kaygısından dolayı okulu bırakıyor. Spiker olma hayaliyle üniversiteye başlayan Onur’da bir yandan geçim sıkıntısı yaşarken diğer yandan yaşadığı gelecek kaygısı yüzünden okulunu bırakıp memleketi Kocaeli’ye döndü. Onur bu süreçte yaşadıklarını bizimle paylaştı.
Üniversite’ye spiker olma hayaliyle başlamıştım
Spiker olma hayaliyle üniversiteye başladığını belirten 20 yaşındaki Onur, “Üniversite öğrencisiydim, şu an da değilim. Ben aslında Güzel Sanatlar Lisesi mezunuyum. Mezun olduktan sonra yetenek sınavına girebilmek için Tekirdağ’a gittim. Sınava girdikten sonra anlamadığım bir şekilde yedeklere kaldım çünkü gayet güzel çizdiğimi düşünüyorum. Kocaeli’ye döndükten sonra mezuna kalmaya karar verdim. Mezuna kaldığım sene bir dershaneye yazıldım ve üniversite sınavına tekrardan hazırlanmaya başladım. Çünkü ben resim öğretmenliği istiyordum ve yetenek sınavına girecek puanı alamazsam başka bir bölüm yazıp o bölümü okurum diye düşünmüştüm. Üniversite sınavından güzel bir puan aldım ve AYT’de ilk 70 binlere girdim. Aldığım puanla Çanakkale’de Radyo Televizyon ve Sinema bölümüne başladım. Üniversiteye spiker olma hayaliyle başlamıştım fakat daha sonra derslerin niteliğinin düşük olduğunu gördüm” dedi.
Babam emekli, gönderdiği para belli evin kirası belli
Babası emekli olduğu için ekonomik olarak kendisine çok destek olamadığını, bu yüzden okurken aynı zamanda çalışmak zorunda kaldığını söyleyen Onur, “Çanakkale’ye geldiğimde benim için en zor şey bir ev ve bir iş bulmak oldu. Ev bulmakta çok zorlandım, şans eseri bir ev bulabildim. 1+1 eşyalı, uygun fiyatlı bir ev buldum. Bir ev arkadaşına ihtiyacım vardı, çünkü babam emekli gönderdiği para belli evin kirası belli. İnternet üzerinden bir ev arkadaşı buldum. Bir süre evde kaldı sonrasında kira gününe az bir zaman kala habersiz bir şekilde ayrıldı, evden gitti. Kirayı ödeyemeyeceğimi düşünüp tekrardan ev arkadaşı arayışına girdim ama aynı şeyi yaşadım. Yeni ev arkadaşımda beni belirsizlik içinde bıraktı ve evden ayrıldı, tek başıma kira ödemeye başladım. Tek başıma yaşamaya başladığım dönemde bir kredi kartı almak zorunda kaldım çünkü evin ihtiyaçlarına para yetişmiyordu. Kirayı ödesem yemek yiyemiyordum, yemek yesem otobüsü kullanacak param olmuyordu bu yüzden temel ihtiyaçlarımı karşılamak için çözüm olarak kredi kartı kullanmaya başladım. Haliyle kredi borcum oldu ve ödemek için çok iş aradım. Uzun süre iş bulamadım çünkü benim gibi iş arayan çok fazla öğrenci vardı ve en kötü işleri öğrencilere yaptırıyorlardı. Üniversite kampüsünün lokantasında iş buldum, çalışmaya başladım çok az para verdikleri için oradan çıktım. Yaz tatilinde çalışabileceğim tarla işi buldum mısır tarlasında, biber tarlasında, şeftali tarlasında çalıştım. Çoğu zaman kollarımın ağrısından düzgün bir şekilde uyuyamıyordum. İyi kötü maddi durumumu düzelttim ve okul tekrar açıldığında bir ev arkadaşı buldum tekrardan. Tabi okul açık olsa da geçimimi sağlamak için ara ara çalışmaya devam ediyordum” dedi.
Fakültemizin kantininde çalışanların hepsi benim bölümümden mezundu
Okulun ikinci yılında geçim derdinin yanı sıra gelecek kaygısı yaşadığını bu yüzden okulu bırakma kararı aldığını söyleyen Onur, “İkinci senemde iş bulma kaygısı yaşamaya başladım. Çünkü bölümümüzden her yıl bir sürü öğrenci mezun oluyor ve iş bulmakta sıkıntı yaşıyorlar. Bunu şöyle gördüm fakültemizin kantininde çalışanların hepsi benim bölümümden mezundu bunu öğrendim. Artık kafamı yastığa koyduğumda ‘ben mezun olunca ne olacağım’ diye düşünmekten rahat bir şekilde uyuyamaz olmuştum. Sonrasında okulu bırakmaya karar verdim bunu arkadaşlarımla konuştum. Bazıları normal karşıladı bazıları da ‘yapma bırakma okulu’ dedi. Zaten bir sürü ekonomik sıkıntı yaşıyordum ve gelecek kaygısı da yaşamaya başladığım için en mantıklısının bu olduğunu düşündüm. Kocaeli’ne döndüm eve geldim benim için en zor şey babamla bu konuları konuşmak oldu. Okulu bıraktım demeye korktuğum için ‘ben okulumu dondurdum askere gidip geleceğim sonra tekrar okula devam edeceğim’ demek zorunda kaldım. Her ne kadar yalanıma inanmış olsa da çok kızdı bana. Burada iş bulup çalışmayı düşünüyorum ve eğer ülkenin ekonomik durumu daha da kötüye giderse başka bir ülkeye iltica etmeyi düşünüyorum. Mesela Fransa’da ablam yaşıyor onun yanına gitmeyi deneyeceğim. Orada hiç olmazsa kafede çalışarak da daha rahat yaşayabilirim. Çocukluğumdan bu yaşıma kadar düşük ücretlerle o kadar çok çalıştım ki dünyada diğer insanların neler yaptığından pek bir haberim yok. Herhangi bir alışveriş yaparken, hobimi gerçekleştirirken maddi kaygı yaşamak istemiyorum” dedi.

