CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme yönelik açıklamalarda bulundu. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tank palet fabrikasında kendisini eleştirdiği konuşmayı alkışlayan askerlere tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Komuta kademesi haddini bilsin, siyaset askerin işi değildir. Siyaset mi yapmak istiyorlar, kutsal üniformayı çıkarsınlar, Erdoğan’ın yanına hizalansınlar, Perinçek’e de takılsınlar” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Parti yardımını kesmek gibi uygulamaları asla doğru bulmuyoruz”
Demokrasiye inanıyorsak, düşünce özgürlüğüne de inanacağız diyen Kılıçdaroğlu, “Siyasal partilerin kapatılması askeri dönemlere ait bir gelenektir. Artık demokrasilerde siyasal partiler kapatılmaz. Çünkü hangi siyasi partinin iktidar olup olmayacağına egemen güçler değil, bizzat 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı karar verecektir. O nedenle demokrasi vazgeçilmezimizdir. Partileri kapatıp Hazine yardımını kesmek, parti yardımını kesmek gibi uygulamaları asla doğru bulmuyoruz” dedi.
“CHP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarını ben dahil kaldırmazsanız namertsiniz“
Kılıçdaroğlu gücü elinde tutanın tehdit etmeye başladığını vurgulayarak, “CHP’li Ali Mahir Başarır ve İYİ Partili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlıklarını kaldırmak için komisyonu topluyorlar. Açık ve net söylüyorum: CHP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarını ben dahil kaldırmazsanız namertsiniz. Biz kul hakkı yemedik ki korkalım. Düşüncelerimizden ötürü mü yargılamak istiyorsunuz, yargılayın. Yolsuzluk yapmadık ki korkalım, sizler gibi değiliz. Sizlere de benzemek istemiyoruz. Hesap verilecekse korkmayız. Parlamentonun geleneklerini ayaklar altına alıyorlar. Korkmuyoruz, korkmayacağız. İnandığımız yolda kararlılıkla yürüyeceğiz, yürüyeceğiz, yürüyeceğiz” ifadelerini kullandı.
10 Ocak Gazeteciler Günü’nü kutlayan Kılıçdaroğlu, kalemini satmayan, haber peşinde koşan, öğrendiği haberi doğruladıktan sonra haberleştiren bütün gazetecilere şükran borcu olduğunu dile getirdi.
Ocak ayının gazetecilik açısından büyük acılar barındırdığını söylene Kılıçdaroğlu, “Metin Göktepe, Ahmet Taner, Hrant Dink, onlardan biriydi. Bu gazetecilerimiz farklı tarihlerde ama birer ocak ayında katledildiler. Basın özgürlüğünün olmadığını biliyoruz, doğru haberlere yasak getirildiğini biliyoruz. Kalemini, düşüncesini satan sözde gazetecileri de biliyoruz. Bu ülkeye demokrasi geldiğinde onlar bir daha televizyonlara çıkamayacaklar, kalemlerini satamayacaklar. Kalemini satmayan yürekli gazetecilerin 10 Ocak Gazeteciler Günü kutlu olsun diyorum” dedi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tank palet fabrikasına gittiğini anlatan Kılıçdaroğlu, “Malum beyefendi tank palet fabrikasına gitti. Erdoğan bildiğimiz Erdoğan. O makamın ne kadar önemli olduğunun farkında değil. O makam, Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil ediyor. Zavallı kendi trolü oldu. Devletin çürüdüğünü dün gösterdi. Yalanını küfrünü alkışlayan kurmay askerler. Askerin beni alkışlamasını asla istemem ama yalan söyleyeni alkışlıyorsa devletin çürüdüğünü orada görüyoruz. Etrafınıza siyaset koridorlarında kariyer devşiren askerler koyarsınız elinizde bol yıldızlı, apoletli Orta Doğu üniformaları kalır. Onun için komuta kademesi haddini bilsin, siyaset askerin işi değildir. Herkes haddini bilecek, bulunduğu makamın ne olduğunu anlayacak. Siyaset mi yapmak istiyorlar? Çıkarsınlar o üniformayı, hizalansınlar Erdoğan’ın yanına, Perinçek’e de takılsınlar beraber olsunlar. Biz değiştik, biz halkın partisiyiz. Biz hangi yanlışları terk ettiysek, artık saray tam odur. Kenan Evren kafasına geldi tamamı” şeklinde konuştu.